26 Ocak 2019 Cumartesi

II. Süleyman Paşa

İkinci Süleyman Paşa
1385-1392 (Vamık Şükrü, Candar oğullarına dair bana yazdıkları hususi bir mektuplarında, Kötürüm Bayezidin ölümü ve Süleyman Paşanın emarete geçmesî hakkında şu mütalâada bulunmaktadır: Düveli İslamiyede Bayezit Beyin (787 H -1888 M) te vefat ettiği Sinoptoki kabri kitabesinden anlaşılıyor denilmişse de Yıldınm Bayezidin Kötürüm Bayezit üzerine gittiği ve bu hareketi (794 H • 1891 M), yahut (788 H - 1892 M) de vukubulduğu tarihen mûttefakun aleyh olup Yıldırım Bayezidin tahta çıkması da (791 H . 1348 M) olduğuna göre kötürüm Bayezidin (787 H • 1386 M) te Öldüğü nasıl doğru olabilir?)

Kötürüm Bayezidin Sinopta ölümü üzerine, oğlu Süleyman Paşa Kastamonu hükümetinde müstakil kaldı. Ve Kastamonu emîri oldu. Bu sırada Osmanlı Murat I Kosova muharebesinde şehit olmuş ve yerine Yıldırım Bayezit geçmişti.

Karamanoğulları ve Moğollar bu saltanat değişmesini bir fırsat bilerek Osmanlı topraklarna el uzatmağa başladılar.

Yıldırım bu hücum karşısında derhal Süleyman paşaya bir elçi gönderdi ve kendisini yanınna çağırdı. Süleyman Paşa bu daveti kabul etti ve kuvvetli bir askerle Yıldırıma iltihak etti. Yıldırım, kuvvetli olan muhalif ve muarızlarını korkuttu. Hepsi çekildiler. Süleyman Paşa da tekrar Kastamonuya döndü. Fakat Yıldınm Bayezitten emin olmadığından Sivas emîri Kadı Bürhaneddinle birleşmek lüzumunu duydu. Bürhaneddinle emîr Ahmedin elinde bulunan Simere kalesi hududunda birleşmeği ve konuşmağı kararlaştırdılar. Bu sırada, emir Ahmet her zamanki âdeti veçhile isyan etmişti. Burhaneddin Simere kalesi yakınına gelince kale muhafızı, Süleyman Paşanın memurlarından birini çağırarak kaleyi ona teslim elti. Bûrhaneddin muharebeye başladı. Kale muhafızı, kalenin elinden gideceğini anladı. Süleyman Paşanın adamını dışarı gönderip kaleyi Bürhaneddine teslim eyledi. Süleyman Paşa, memurunun bu işi kendisinin izni olmadan yaptığını Bürhaneddine anlattı ve en sonunda Süleyman Paşa ile Burhaneddin arasında bir konuşma oldu.

Burhaneddin Süleyman Paşaya çok kıymetli bir kılıç verdi.  Bu kılıcın yedi miskal ağırlığında bir lâli vardı. Ayrıca bir çok altın hediyelerle köleler ve cariyeler verdi. Bu konuşmada, Bürhaneddinle Süleyman Paşa müttefik kaldılar.

Burhaneddin, Yıldırım Bayezidin Karaman oğlu aleyhine Konyayı kuşatması üzerine, Süleyman Paşayı Karamanlılara yardıma gönderdi ve beraberce Kırşehir'e geldiler. Bu sırada Karaman oğlu ile Yıldırım barışmış olduklarından ve yapılacak iş de kalmamış bulunduğundan Süleyman Paşa da tekrar Kastamonuya döndü.

Biraz sonra, Yıldırım tekrar Kastamonuya musallat olmağa başladı.

Süleyman Paşa derhal Bürhaneddine haber göndererek “Osman oğlu vilâyetimize kastetmeğe müteveccihtir, sizden başka sığınacak yerimiz yoktur“ diyerek Bürhaneddinden yardım diledi ve Burhaneddin de asker toplamağa başladı.

Bu haberin geldiği zaman Yıldırımın elçisi de Bürhaneddinin bulunduğu bir mecliste bulunuyordu. Burhaneddin, güvendiği bir adamla Süleyman Paşanın elçisini Yıldırıma gönderdi ve “Süleyman Paşa vilâyetine hareketinizi duydum. Kendisi bizim eski bir ahbabımız olduğundan bu işten vazgeçiniz, eğer geçmezseniz biz de size karşı koymağa hazırız“ diye bir de mektup yazdı. Mektubun arkasından da kendisi Amasyaya hareket etti.

Bir kaç gün sonra, elçinin yanındaki adam geri döndü ve Bürhandedinin bu teşebbüsünden korkan Yıldırımın memleketine döndüğünü bildirdi.

Burhaneddin bu sırada Tokat'a gelmiş ve biraz sonra da kış basmıştı. Bu sırada yıldırımın yine Kastamonu'ya musallat olmağa başladığını duydu. Bunun üzerine Burhaneddin askerini toplayarak Madene geldi. Yıldırım, Burhaneddin'in bu işe ehemmiyet verdiğini işitince geri döndü. Bu suretle Süleyman paşanın kalbi biraz ferahlamış oldu. Buna Burhaneddin de hayret ediyordu. Süleyman Paşa kâh, gizlice emir Ahmet'le buluşuyor, kâh Taşanyan ve Araryanı davet ediyor, kâh da Mahmut Çelebi
ve Süleyman beyle dostlukta bulunuyordu. Bir taraftan da Bürhaneddin'e “benim emir Ahmetle görüşmekteki maksadım, onu tutup size teslim etmektir“ diye yazıyordu. Fakat Burhaneddin de, Süleyman Paşanın kendisine karşı aldığı tavra yakından vakıf bulunuyordu.

Biraz sonra Burhaneddin Kırşehir kalesini tamire gitmiş bulunyordu. Bu sırada Süleyman Paşanın bir adamı Kırşehire gitti ve Süleyman Paşanın kendisine yazdığı mektubu verdi. Mektupta, “Osman oğlu memleketimize el uzattı, Kastamonu’ya yöneldi. Karaman oğlu emir Alâaddin ile iyi görüşüyorsunuz. Onunla birlik yardımıma yetişiniz!„ yazılıydı. Burhaneddin bu teklifi kabul etti ve Amasyanın ileri gelenlerinden ve Taceddin in hısımlarından olup bir aralık emir Ahmed'in vezirliğinde bulunan Mehmet
Çelebi nin kumandasındaki bir yardım ordusunu Süleyman paşaya gönderdi. Mehmet Çelebi, yanındaki askerlerle Süleyman Paşanın yardımına koşacağı yerde, önce Burhaneddin'e isyan etti. Ve Taceddinin yanına giderek onunla anlaştılar ve Süleyman paşayı da kendi paktları içine aldılar. Ayrıca da Süleyman paşayı, Burhaneddin aleyhine ayaklandırdılar. Bu işler Burhaneddin'e bildirildiği sırada, Yıldırım da büyük bir ordu ile Kastamonu üzerine yürüdü.

Bu haber, Süleyman paşanın müttefiklerini son derece teessüre düşürdü. Süleyman paşaya fazla yardımda bulunamadılar. Kastamonu yakınlarında yapılan bir meydan muharebesinde, Yıldırım Bayezid'in ordusu Süleyman paşanın ordusunu yendi ve kendisini öldürerek gerek Kastamonu şehrini ve gerekse bütün vilayeti zaptetti. (795 H - 1392 M)

Bu suretle Kastamonu, Yıldırım Bayezid'in eline geçti.

Emirliğinde bulunduğu beş senelik kısa bir müddet içinde, Süleyman paşa, bütün emirlik müddetini harp, kavga ve gürültü ile geçirdi. Bu zaman içinde şöyle rahat ve geniş bir nefes almak, kendince mümkün olmadı. Bu yüzdendir ki Kastamonu'da kendisine veya devrine ait, bugün bir eserle karşılaşmak mümkün olmamaktadır. Yalnız kendisinin burada basılmış üç parası vardır. Başka bir eseri yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mehmet Önder Atatürk'ün Yurt Gezileri - Kastamonu Bölümü

Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin çağdaş medeniyette yerini alabilmesi için, devrimlerle bütünleşmesi gereğine yürekten inanıyordu. Cumhuriyet, ...