29 Temmuz 2018 Pazar

Kaşkalar - 2

Gasgasların Etilerle olan münasebetleri ve onlarla yaptıkları harpler :

Bugün elimizde bulunan vesikalar, Gasgasların, ancak milâttan önce (1400-1390) senelerinde olan vaziyetlerini bize göstermektedir. O zamanları Gasgasların Etilerle siyasi münasebetleri vardı. Yalnız Dudhalijas IV'ın Eti Krallığı, Boğazköy için çok felâketli bir zaman olmuştu.Eti memleketi Anadoludaki bütün milletler tarafından sıkıştırıldı, ve Eti toprakları düşman tarafından harap edildi. Bilhassa Gasgaslar, Etiyi baştan aşağıya işgal ettiler, ve Nenesa (Niğde) şehrinden bir hudut çevirdiler. Dudhalijas IV Gasgaslarla başa çıkamadı. Gasgaslar Hatusası (Boğazköy) ta Pont dağlarından Tuzlustepe kadar çevirmişler ve Nenesayı sıkıştırmışlardı. Öyle ki, bütün Eti memleketini harabezare çevirmişler ve bir çok şehirlerdeki sekeneyi muhzcerete bile mecbur etmişledi. Tam bu sırada Dudhalijas IV öldü, yerine oğlu Subbiluliuma geçti ve memleketini istilâ eden Gasgaslarla ciddi bir mücadeleye girişti, vc sonunda onları mağlüp etti.

Bu galebeden soma Subbilüliuma Eti memleketini ve dolayısıyla her şehrin bütün dini yerlerini, binaları yeniden imar etmek suretile bu şehirlerin eski nüfuslarını az çok kazanmalarına çalıştı, ve arzusuna muvaffak oldu.

Aradan biraz zaman geçtiği ve Subbiluliuma Kammaias ta bulunduğu bir sırada arka taraftaki Gasgaslar tekrar silâhlanarak ayaklandılar. Ve Etilere kafa tutmağa başladılar. Ayrıca Gadharija memleketinin ahalisi, Gazzapa şehrininkiler de Gasgaslar ile beraber oldular. Bu harbe Gagaslar yardımcı asker bile gönderdiler.

Subbîlüliuma nın oğlu Mursıl II'in bıraktığı vesika ve kitabelere göre, Subbılüliuma bu harpte de Gadharija, Gazzapa müstahkem şehirlerini harap etti, yaktı, yıktı ve Gadharijanın imdadına Gasgastan gelen bütün yardımcıları da mağlup etti:

Subbiluliuma, senelerini Küçük Asya ya hasreylediği, Suriyeye karşı yapmış olduğu iki müdahale arasına müsadif zamanda yaptığı bir çok muharebeler, sırf Gasgasların tecavüzlerini karşılamak içindi.

Bu müddet zarfında Subbilüliuma aşağı Kızılırmak'ın iki sahilinde daha çarpışmak ve bu suretle Gasgasların tammile mağlup etmek azmine düştü. Yeniden Zukkuki tepesine doğru döndü. Ve Adhulissa, Tuhaburbana kalelerini yaptı.

Bu sırada Gasgaslar Almina şehrini muhasara etmiş bulunuyorlardı. Ve yine Mursil II'in söylediğine göre, Gasgaslar «Almina şehrinde bir şey bırakmayacağız» demekte olmalarına rağmen, Subbiluliuma'yı karşılamağa cesaret edememişlerdir.

Gasgasların Subbilüliuma ile yaptıkları harpler:

Mursil ll'in bıraktıgı vesikalarda, Subbiluliuma'nın Gasgaslarla yapmış oldukları harpler hakkında şu satırlar görülmektedir:

Pederim Karkija (Manavgat, Alâiye) daimi mıntıkasında iken büyük veziri Himmilis de Serija şehrini işgal eylemişti. Hannulis de Barbarayı müdafaa ile meşguldü. Bu sırada Barbarayı müdafaa için gönderilmiş olan arkerler de Alminayı imar ile meşgul bulunuyorlardı.

Askerlerdeki uyuşukluktan haberdar olan Gasgaslar, bundan istifade ederek kalelerine sığınmış ve dönmüş olan ahaliye hucum ettiler; bir kısmını öldürdüler bir kısmını da kaçırdılar. Düşman, geceleyin onları zorlamağa geldi. Karargâhlarını idare eden amirler ve butun idare edilen asjerler düşman karargâhına hucum ettiler. Herkes kendi hesabına karargâhlar içinde düşmanla harbetti. Ve pederimin allahları da âmirlere yardım ettiler. Herkes mağlüp ve düşman kütle halinde karargâhlar önünde mahvoldu. Ve kimse pederimin karargâhına karşı gelmeğe cesaret edemedi.

Pederim, düşmanları mağlüp ederek kesip biçtikten sonra, bütün Gasgaslar kendisine gelip boyun eğdiler.

Pederim, Alminayı inşa ediyorken Vannis ve
e Kuvalana'yı Kasula'ya tahrip için gönderdi. Esirler (Gasgaslar) pederimin önüne koyun ve keçileri sürüklüyorlardı. Bunların sayısı ise binleri geçiyordu. Pederim Tumanna memleketini de kâmilen mağlüp etmişti. Orasını da yeniden bina ederek ve yeni teşkilât yaparak Eti memleketinin itaat dairesi altına aldı. Bilhassa Gasgas memleketlerinden biri olan İstihara'yı da işgal etti, ve Gasgasları kovdu, yerlerine oturdu. Ve diğer daha bazı işleri yaptıktan sonra, kışı geçirmek üzere Hatusas (Boğazköy) a gitti.

Subbilüliuma, geçen bu vekayiin sonunda, Suriyenin işlerine daha fazla müdahale etmeğe hazırlanıyordu. Bunun için Pala memleketinin

Gasgaslarına karşı koymak işini yeğeni Hulubijans'a havale etti [1].

Subbilüliuma'nın maiyeti Suriye ve Mısır'da harp etmektelerken kendisi de Gasgaslarla güç harpler yapıyordu. Bu harpler hakkında Mursil Il şunları anlatmaktadır :

Pederim yeniden Kammana da(tahminen Tokat tarafları) oturmağa başladı. Ve yeniden Kammana memlekctile şehrini yaktı ve oradan İstihara'ya geçti. Oradan Ilattenna'ya gitti. ve (X) tepesine çıktı, sonra Texhitala şehrile (X) şehrini yaktı. Oradan da Dahbilissa'ya gidip orasını ihya etti. Nihayet diğer bazı duşman şehirlerini de yaktıktan sonra Tumannaya döndü. Ve sonra tekrar Timuhala'ya geldi. Buranın ahalisi, Gasgas ahalisinin yakınlığından istifade etmeği düşündüler. onlardan yardım ricasında bulundular.

Bir sene içinde, Subbilüliuma, Tumannadan sulh içinde geçti ve daimi bir teşkilât yapmak umudu ile Suriyeye dönduğü zaman (Milâddan önce 1353) Gasgaslar bu havalide tekrar ayakalandılar ve Pala şehrine hücum ettiler. Subbîlüliuma bunu haber aldı; ve bir vezirini bu tarafa göndererek çok ehemmiyetli olan Pala şehrini, Gasgaslara karşı mudafaa ettirdi.

Mursil II bu hususta şunları anlatmaktadır:

'Pederime tabi olan Tumanna Memleketini ve Tumannada bulunan Şehir ve kaleleri Gasgaslar pederimin yokluğundan istilade ederek tahrip etmişler ve hatta işgal eylemişlerdi.

Kendi Amcazadesi olan Hutubujans'ı, pederim, Pala şehrini müdafaaya gönderdi. Lâkin Pala, hiçbir suretle müdafaa edilemiyordu; sığınılacak bir kalesi bile kalmamıştı; âdeta çıplak bir memleket olmuştu. Hutubujans, emri altında hiç bir ordu olmadığı halde, Palayı müdafaaya uğraştı. Ve bu müdafaa tam yirmi sene sürdü.

Bu vakalardan sonra Subbiluliuma, artık kuvvetten düşmeye başlamış ve şahsi faaliyeti zâta yüz tutmuştu. Komşu mahiyelerde, İshupitta da, Amasyanın şimalinde yeni bir isyan ocağı türemişti. (Miladdan önce 1352) Subbiluliuma burada son zaman ve aylarını geçirdi, bu isyanı bastırmayı haleflerine bıraktı, ve  öldü. (Miladdan önce 1350)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mehmet Önder Atatürk'ün Yurt Gezileri - Kastamonu Bölümü

Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin çağdaş medeniyette yerini alabilmesi için, devrimlerle bütünleşmesi gereğine yürekten inanıyordu. Cumhuriyet, ...