26 Temmuz 2018 Perşembe

Kaşkalar - 1


Kastamonu'nun İlk oturanları

GASGASLAR

Kastamonu ve havalisinin ilk oturanları gasgas adını taşıyan Türklerdir.

Gasgaslar Eti'lerin Anadolu'da hükum sürdükleri devirlerde, Kızılırmak'ın sol sahilinde Ilgasdağı ile Karadeniz arasındaki yerde büyük bir sahayı işgal etmişlerdir. Devirlerinde şarkın en kuvvetli milletleri sayılan Mısırlılar'la Kaldeliler'le, Suriyeliler'le ve her zaman Etiler'le siyasi ticari münasebetlerde bulunmuş ve hatta uzun seneler  onlarla kavga ederek milli varlık ve kuvvetlerini onlara kabul ve tasdik ettirmiş bir Türk kabilesidir.

Gasgaslar'ın Menşeleri:

Gasgaslar Sümerler'in son devirlerinde Mezopotamya'da oturmuş idiler. Milattan iki bin küsur sene önce Kimsim'in birleştirdiği müstakil Türk kavimleri arasında Gasgaslar'da vardı.

Gasgasların yurtları Sümerin şimalinde ve dağlık arazide idi. Sonraları Gusi devletini de kurmuşlardı.

Ta Sumer'de iken iyi döğüşçü olmak, iyi ata binmek ve deriden giyesi giymekle meşhurdular.

Gasgaslar'ın Arazisi:

Gasgaslar'ın milattan önce 1400 tarihlerine doğru işgal ettikleri saha, şîmalden Karadeniz, şarktan Kızılırmak'ın şark şark tarafları, bugünkü Erzurum vilâyeti. cenuptan bugunkü Koçhisar Tuzlu gölü, garptan da tahminen
Bolu havalisine kadar dayanmakta idi.

Fakat Gasgaslar, tabiatlerinde mevcut olan cesurluk ve cengaverlikleri dolayısile yerlerinde hiç bir zaman boş durmamışlae ve mutemadi harpler dolayısile Anadolunun bir çok kısımlarını işgal ve istilâları altına alarak sınırlarını genişletmiş ve en kudretli oldukları zamanlarda Akdeniz kıyılarına kadar uzanmaya muvaffak olmuşlardır.

Gasgas ne demektir?
Gasgas tabiri, aslında ve bidayette muhakkak bir kavmi vahdeti işaret ve ifade etmiştir. Daha sonra Rumlar tarafından bu kelime Seyhtes yerine kullanılmaya başlandı. Romalılar ise buna Germains adını verdiler ve sonradan bu kelime umumiyetle Barbar yerine kullanılmaya başlanıldı. Ve böyle, Mısırlılar, Kaldeliler, Suriyeliler bu kavmi Barbar diye kabul etmeye başladılar. Esasen bu devletler Etileri de Barbar olarak tanıyorlar ve onları da Barbar adını veriyorlardı. Barbar kelimesi ise, öyle sanılır ki, bu devletler için, herhalde şimali ve şimali garbi memleketlerini istılâ eden ve fakat oralarda oturmayan göçebe kavimlere verilmiş bir isim olsa gerekir.

Gasgaslar Hakkında Mevcut Vesikalar:

Bu gün, elimizde Gasgaslarâ dair pek az vesika bulunmaktadır. Bu malümat da vakitlerini uzun yıllar harbetmekle geçiren bu kavim hakkında Eti Hükümdarlarının bırakmış oldukları ve son yıllar içinde yapılan araştımalarla elde edilmiş olan kitabe şeklindeki vesikaları dayanmaktadır. Boğazköy (Hattuşaş) Alişar ve diğer, Etilere merkez olmuş yerlerde yapılan araştırmalardan elde edilen bu malûmat da ancak Eti Hükümdarların devirlerini hikâye eden vak’alar arasından çıkarılmakta, esas itibarile
Gasgaslar hakkında başlıbaşına ortaya dökülmüş bir malümata tesadüf olunamamaktadır. Bunun da sebebi, ilk zamanları, hele Eti Hükümdarından Dudhalijas zamanında Gasgaslar dört bir tarafa hâkim bir vaziyette bulunuyor ve bütün Eti topraklarını zaman zaman sıkıştırarak oraları istilâ ve yağma ediyorlardı. Sonraları Eti İmparatorlarından en meşhurlarından olan Dudhalijas II'ın oğlu Subbilüliuma ve oğlu Mursil II zamanlarında bu hükümdarların büyük muvaffakiyetlerî yüzünden diğer devletler gibi Gasgaslar da zayıf düştüler. İlerde isim ve zamanlarını bildireceğimiz muharebeler sırasında verdikleri esirler, Filistin ve diğer uzak diyarlara gönderilerek oralarda yerleştirildiler, ve sürekli işgal ve istilâlar dolayısile Harpler, kitaller yüzünden nüfus ve nüfuzlarını kaybettiler. İşgal etmekte oldukları topraklar kâmilen Eti işgali altına geçti. İsimleri de dünya haritasından silindi. Bu suretle, bugün Etilerin elimize geçen vesikaları gibi Gasgaslar'ın kendi bırakmış vesikalarına tesadüf etmek imkanı elde edilememiş oldu.

Yukarda söylediğimiz gibi, Gasgaslar hakkındaki malümatımız, ancak Eti hükümdarlarının bıraktıkları vesikalar arasında ve pek cüz'i bir şekilde mevcut bulunmaktadır. Fakat bunun da pek esaslı ve doğru bir mahiyette olmayacağı aşikârdır. Galip bir devletin o devirde mağlüp ettiği bir devlet hakkında vereceği malümatı, ihtiyatî bir kayitla telâkki etmek icap edeceği şüphesizdir.

Gasgaslar hakkında bugün elimizde mevcut olduğunu söylediğimiz en mühim iki vesika, birisi: Subbıluliuma'nın, diğeri de oğlu Mursil II'in Annalları dır. Bu mallar, Fransada bazı âlimler tarafından Etice

den Fransızcaya tercüme ve nakledilmiştir. Bizim bu kısma mehaz olarak ele aldığımız Annallar Strasbourg Üniversitesi profesörlerinden Eugene Cavaignac'ın Kırve(?) el D'Asayriologie(?) el D'arghéologie(?) Orivninle(?) Mecmuasında 1929 senesinde neşretmiş olduğu Les Annales de Mursil II adlı makalesile.1931 senesinde neşretmîş olduğu les Annales de Subbiluliuma adlı eserleridir. E. Cavaignac ayrıca 1932 senesinde Subbiluliuma el Son Tempes adlı bir eser daha neşrederek, diğer garpli müelliflerin Subbiluliuma'nın ve oğlunun devrine ait neşretmîş oldukları eserlerden istifade suretile, başka bir eser daha meydana getirmiştir ki bizim, Gasgaslar hakkında vermiş olduğumuz malümat bu üç esere dayanmaktadır.

Gasgaslar'ın Ortadan Kaldırılması:

Mursil, on yıldan fazla bir zaman zarfında  Gasgaslar'la yaptığıı harp neticesinde, diğer küçük kabile ve devletler gibi; Gasgaslar'ın  hayatlarına da hatime çekti. Muhtelif muharebelerde istilâ ettiği Gasgas şehirlerini yıktı. Sekenesi kısmen öldürüldü, ve kısmen esir alındı. Öküzleri, koyunları ellerinden alındı. Eti topraklarına götürüldü ve bu suretle Gasgaslar tamamile ortadan kaldırılmış oldu.

Alınan esirler Etinin en korkunç ilâhları önünde yapılan ağır mukavelelerle Firavuna satıldılar. Bu esirler deniz yolu ile Filistine gönderildi. Kısmen Filistin de, Kannan (Kenan diyarı) da yerleştirildiler.

Fıravn Suriyeye karşı yapacagı muharebelerde bu esirlerden de istifadeyi düşündü. Bu suretle satılan Gasgaslı esirlerin memleketle alakaları kesildi ve toprakları kâmilen Eti Imparatorlugu topraklarına ilhak edildi.

Gasgaslar'ın Lisan Nüfus ve San'atları:

Gasgaslar'ın dilleri, nüfus ve san'atları hakkında elimizde henüz bir vesika mevcut değildir. Yalnız komşuları ve ırkdaşları olan Etiler gibi bunlar da ziraat usullerini bilirler; at, öküz ve koyun gibi ziraat islerinde yardımcı hayvanlar beslerlerdi. Eti hükümdarları her Gasgas memleketini zaptettikçe, sürülerle koyun ve öküzleri kaldırırlar ve kendi topraklarına götürülerdi.

Gasgaslar'ın Lisanı hakkında da henüz bir vesika mevcut değildir. İhtimal, bunlar da Etilerin dillerine binziyen bir dil ile konuşuyorlardı.

Nüfusları hakkında da bilgimiz olmamakla beraber, bir muharebede Gasgaslar harp safına dokuz bin adam koymuşlar ve düşmanları olan Ilajasa (Erzurum) Kralı ise, on bin adam ile yedi yüz Chars(?) (Tek atlı cenk arabası) koymuştur.

Gasgaslar'ın Huyları:

Gagaslar, kavgacı tabiatlı ve inatçı, aynı zamanda  çok cesur bir kavimdiler. lyi ata bîndrlerdi. Zeki idiler. Küçük bir fırsatı bile kaçırmazlar ve icabına bakarlardı. Her zaman kavgadan, doğüşten hoşlanırlardı. Kavgacı tabiatları, şimali garvideki milletlerle sulh için teşebbüste bulunmalarına her zaman mani olmuş, zafa düştükleri zamanlae bile yüksekten konuşmaktan vazgeçmemişlerdir. En nihayet bu tabiatları kendilerini topraklarından uzaklaştırmaya mahv ve münkariz olmalarına sebep olmuştur. Düşmanı kesildikleri Etilerle de çok zaman sulh yapmaları mümkün iken yapmamışlar ve onlara karşı olan husumetldrini bütün bütün parçalanıp dağılıncaya kadar devam etmişler ve onlarla çarpışmışlardır.

Gasgaslır. ilk zamanları çok kuvvetli olduklarından garbi şiman mıntıkasında bulundukları Etileri, o zamanları daimî tazyik altında bırakmışlardır. Kendilerinin bu halleri yüzünden komşuları olan kabileler de daima kendilerile iyi geçinmek mecburiyetinde kalmışlardır.

Devlet Teşkilâtı :

Sümerde bulundukları sırada Gassi devletini kuran ve ondan sonra Anadolu'ya geçen bu kavmin ne şekilde bir idareye tabi oldukları hakkında da elimizde bir vesikamız yoktur. Herhaldez ne kadar iptidai dahi olsa muhakkak bir reis idaresinde bulunması lâzım gelen bu milletin babadan oğula intikal eden, veyahut seçim suretile başa geçen bir başları, kralları vardı. Bu, muhakkaktır. Fakat bunlar kimlerdi.  kaç tane hükümdar gelip geçti, bu, şimdilik malüm değildir. Yalnız, Mursil ile yaptığı bir harp esnasında adına tesadüf olunan Pihhunijans namında sonradan Gasgasların başına geçen bir kral vardı. Başka bir hukümdar veya kral ismine rastgelînmemiştir.

2 yorum:

  1. Kaşkalar konusunda okuduğum akademik makalelerde "Türk" oldukları konusunda bilgiye rastlamadım.

    "Gasgasların yurtları Sümerin şimalinde ve dağlık arazide idi. Sonraları Gusi devletini de kurmuşlardı." bu bilginin kaynağını da merak ediyorum.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Ayrıca sizin Aktüek Arkeoloji'den yaptığınız alıntıda "Ancak Kaškalar Anadolu’nun yerlisi olup, zamanla özellikle yaşam alanı olarak kuzeye sıkıştırılan hatti kökenli halk ise, kullandıkları dil de Hattice veya bu dil ile akraba bir dil olması gerekir."
    denmektedir

    YanıtlaSil

Mehmet Önder Atatürk'ün Yurt Gezileri - Kastamonu Bölümü

Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin çağdaş medeniyette yerini alabilmesi için, devrimlerle bütünleşmesi gereğine yürekten inanıyordu. Cumhuriyet, ...