14 Eylül 2018 Cuma

Aktüel Arkeoloji Dergisi - Kaška Kültürü

Kaška Kültürü

Yönetim ve Toplum

Hitit metinlerinde politik yönden aktif bir Kaška devletinden ve bir Kaška kralından bahsedilmemektedir. Aksine Kaška yerleşimlerinden ve bu yerleşim yerlerinin beylerinden söz edilmektedir. Her bir Kağka grubunun politik bağımsızlığa sahip olup, yerel beylik bölgeleri de mevcuttu. Hitit kralı Šuppiluliuma’nın da belirttiği gibi, Kağkaların 9 veya 12 ayrı kökten gelen bağımsız boylar halinde yaşayan Anadolu’nun yerel Kaška/Hatti beylikleri ve yerel Kaška/Hatti halkı olduğu söylenebilir.

Kaška topluluklarının yönetim şekli hakkında bilgi veren en önemli kaynak II. Muršili’nin yıllıklarıdır. Muršili yıllıklarında Kaškalı bey Pihhuniya’nın bir bey gibi değil, bir kral gibi yönettiğini özellikle vurgulamaktadır.


Tipiyalı bey Pihhuniya egemenlik alanının sınırlarını Hititler lehine genişletmiştir.

Savaşta başarılı Kaškalı beylerin, komutanların politik açıdan yükselebildiği dönemler ve onların siyasi bir birlik oluşturmaya doğru meyilleri her daim var olmuştur. Ancak Kaškaların bu arzularını gerçekleştirmeleri Hititleri felakete, hatta yok olmaya sürükleyeceği için Hitit krallarınca Kaškaların bir birlik oluşturmalarına ve devlet kurmalarına asla izin verilmediği de bir gerçektir.

Assur kaynaklarında Kral III. Tiglatpileser’in egemenliği altına aldığı ve vergi vermekle yükümlü kıldığı krallıklar arasında Kaškalı Dadilu’dan bahsedilmektedir. Bu da 8. yüzyılda Suriye’nin kuzeyinde Güney Anadolu’da Kızılırmak’ın güneyinde bir Kaška krallığının var olduğunu göstermektedir. II. Sargon kaynaklarında, Sargon’nun ele geçirdiği topraklar arasında Kašku=Kaška da yer almaktadır. Bu da bir Kaška krallığının varlığını desteklemektedir. Kaška (krallığı?) Assur kralının hâkimiyetine geçince Assurlu valilerce yönetilmiştir.

Kaška gruplarının sosyal sınıfları hakkında çok fazla bilgi yoktur. Ancak başlarında bir beyin bulunduğu Kaška gruplarını oluşturan Kaška topluluklarının varlığı bilinmektedir. Kaška toplulukların da ataerkil bir aile düzeninin hâkim olduğu antlaşmalarda yemin edenlerin baba adlarıyla birlikte ifade edilmesinden anlaşılmaktadır.

Kaška toplumu kadınına Tiliura Antlaşması’nın
karma evlilik antlaşma maddelerinde “Kaškalı Hitit şehrinden bir kadınla veya tam tersi Hititli bir erkek Kaškalı bir kadınla birleşirse” sözleriyle anlatılmaktadır. Bir Hititlinin Kaškalı kadını kente götürmesine izin verilmezken, onun Kaškalı kadının kentinde sürekli kalmasına müsaade edilmiştir. Kendi topraklarında hür olanlar karşı tarafın topraklarında köle, mülteci sınıfına düşmüştür.

Hititler Kaškaları esir alıp köle yaptıkları gibi Kaškalar da Hititleri esir alıp köle olarak kullanmıştır. Çünkü Arnuwanda-Ašmunikal döneminde pek çok yerleşim yeri Kaškalar tarafından alınmış ve bu yerlerin tapınak görevlileri de köle yapılmıştır. Köle yapılan tapınak görevlileri arasında rahipler, müzisyenler, şarkıcılar, aşçılar, fırıncılar, çiftçiler ve bahçıvanlar vardır. Dolayısıyla Hititli savaş esirleri, mülteciler, köle yapılan tapınak görevlileri ve zanaatkârlar da Kaška toplumunun bir parçasını oluşturmuştur. Kaškalı tüccarlar,
sığır ve koyun çobanları, domuz çobanları ve dokumacı kadınlar Kaška toplumunda Kaška ekonomisi için elzem meslek gruplarıydı.


Askeri Yapı

Hitit-Kaška ilişkileri Eski Hitit krallığı Döneminden Hitit İmparatorluk Döneminin sonuna kadar kısa süren barışlara rağmen her daim yapılan savaşlarla düşmanca devam etmiştir. Kaška grupları güçlü ordusu, etkili savaş teknikleri ve coğrafı konumunun verdiği avantajları kullanarak Büyük Hitit İmparatorluğu’nun askeri gücü karşısında direnebilmiştir. Kağka gruplarının ordusu çok sayıda ERİN MEŠ “yaya askerler” ve ANŠU.KUR.RA MEŠ (savaş arabalı savaşçılar) “atlı askerlerden” oluşmaktaydı. Ayrıca Kağkaların her daim hazır ERİN MES NARARI “yardım orduları” da vardı.

Orta Hitit Döneminde kral II./III. Tuthaliya’nın Tatta ve Hulla’ya gönderdiği 25 No.lu Maşat mektubunda, krala bir taraftan 600 Kaškalı askerin, diğer taraftan 400 Kaškalı askerin geceleyin yürüdüğü ve ekinleri toplayabileceği bildirilmiştir.

Muršili döneminde, Kaškalı bey Pitaggatalli 9000 askerle, Kalašmalı Aparru ise 3000 Kaškalı askerle Hititlere karşı savaşmıştır. Tummana’nın yeniden fethi anlatımında, Kaškalı bey Pitaggatalli yardım için 9000 askeri Šapidduwa şehrine getirmiş ve Elluriya Dağı’nı tutmuştur. Kalašmalı Aparru 3000 Kağšalı askerle Šappa ülkesine saldırmıştır.

II. Ramses’in zafer kitabesine göre Muwattalli’ye Kadeş Savaşı’nda yardım etmek üzere Hattušili ile birlikte Mısır’a giden Hitit Ordusu içinde Kaška askerleri de vardı. Hitit egemenliğindeki Kaška yerleşimleri Hitit ordusuna asker vermek yükümlüydü. Örneğin, Muršili hükümdarlığının ilk yıllarında Durmitta ve İšhupita Ülkesi tekrar köle yapılmış ve asker vermekle yükümlü kılınmıştır.

Kaška gruplarının büyük orduları ihtiyaç anında birlik oluyorlardı. Šuppiluliuma döneminde 9 Kaška grubunun orduları toplanmış ve daha sonra da her bir grubun askerleri tekrar kendi ülkesine dönmüştür. Kaška askerleri ani, daha önce tahmin edilemeyen saldırılar ya da ani gece baskınları gibi savaş teknikleri sayesinde Hitit topraklarında yok edici hazarlar vermişlerdir. Kaška birlikleri dayanışma içinde birbirlerini düşman saldırısından önce uyarmış ve karşılıklı yardımlaşmışlardır.

Ekonomi

MÖ 2. binyılda Kaškaların yasadığı bölge, İç Anadolu’nun kuzey, batı ve orta kısımları ile kısmen Doğu Karadeniz Bölgesi’ni kapsar. Bu bölgede yaşamış diğer kavimlerde olduğu gibi, Kaškaların da ekonomisini doğal olarak hayvancılık, dokumacılık, tarım ve doğal kaynaklar oluşturmuştur. Kaškalar düşman saldırısına karşı kendilerini koruyamadıkları durumlarda geçim kaynağı olan hayvanlarının ve mallarının Hititlerce mahvedilmesini önlemek için yaşadığı mekânı terk etmiş, hayvanlarını ve mallarını alarak dağlara sığınmışlardır. Hititler tarafından yapılan saldırı tehlikesi geçtikten sonra terk ettikleri eski yaşam alanlarına geri gelmişlerdir. Bu nedenle Kaškaların bir kısmının yarı göçebe bir yaşam tarzı sürdürdüklerini söylemek mümkündür.

Kaškalar yarı göçebe, hareketli yaşam tarzı yanında kent kültürü özelliği taşıyan yerleşik bir yaşam tarzına da sahıpti. Çunkü Kaškalar yerleşik düzeni zorunlu kılan tarımla uğraşıyor, ticaret yapıyordu. Daha önemlisi Kaška kentlerini ve ülkelerini kral gibi yöneten beylerin, yaya ve atlı askerlerden oluşan bieliklerin ve bu birliklere önderlik yapan komutanların mevcudiyeti de Kaškalarda kent kültürünün göstergesidir.

Kaškalar Anadolu'da çok yaygın olan genel anlamda iki meslek grubunu “çobanlık ve dokumacılık“ yapıyorlardı. Kaškaların sürekli hareketli olmalarının ve topraklarını genişletmek istemelerinin nedenlerinden biri başlıca geçim kaynağının hayvancılık olması ve buna bağlı olarak geniş otlaklara ihtiyaç duymasıdır. Bor kral gibi yöneten Kaškalı bey Pihhuniya, geniş otlak yeri yapmak için Hitit ülkesi İštitina'yı işgal etmiştir. Hitit kralları Kaška bölgesine duzenledikleri seferlerden de sivil tutsaklar yanında Kaškaların otlaklarda beslediği, besili pek çok sığır ve koyunu ganimet olarak ele geçirmiştir. Hayvancılığın yanı sıra tarım ve ziraatçılık da Kaškaların diğer bir geçim kaynağı idi. Hititler Kaškaların önemli geçim kaynağı olan tarım ürünlerine el koyarak ya da yakarak çok büyük olasılıkla onları ekonomik olarak çökertmeye, gelişmesini, yayılmasını engellemeye ve kendilerine muhtaç hale getirmeye çalışmıştır.

Kaškalar tarım alanlarının yanı sıra üzüm bağlarına da sahipti. Bağcılık yapıyor ve şarap uretebiliyorlardı. Hititler Kaškaların üzümüne ve şarabına da el koymuş, ayrıca egemenliği altına aldığı Kaška yerleşimlerini şarap vermekle yükümlü kılmışlardır. Kaškalar doğal kaynaklar bakımından zengin Kuzey Anadolu bölgesinde yaşadıklarından, bölgenin kaynaklarından doğal olarak faydalanmış olmalıdırlar. Kültepe/Kaneš belgelerinde Durhimit şeklinde yazılan Kaška ülkesi Turmitta, Anadolu’da bakır yatakları bakımından zengin, iyi cins bakır üretiminin yapıldığı yerel bir krallıktı. Şayet Kaškalar Hitit öncesi Anadolu’nun yerel halkı ise, Kaškaların Koloni Çağında Durhimit yerleşiminde Anadolu’nun önemli bir yerel krallığı olarak, iyi cins bakır üretimi yapabildiğini, diğer yerel krallıklarla ve Assurlarla ticari ilişkiler kurabildiğini söyleyebiliriz. Durmitta’nın sahip olduğu bir diğer önemli doğal kaynağın tuz yatakları olduğunu bu kentten tuz sevkiyatı yapıldığını gösteren Hititçe bir belgeden anlıyoruz.

Kaškaların ticaretle uğraştıkları ve Kaškalı tüccarların var olduğu antlaşmalardan da öğrenilmektedir. Hititlere dost olan Kaškalı bir tüccar Hattuša’ya gelebilmiş fakat orada askeri valinin izin verdiği yerde ticaret yapabilmiştir. Dolayısıyla bu ticari kısıtlamalarla Hititlerin, Kaškaların ticarette daha aktif hale gelmelerini ve diğer Kaška gruplarıyla ilişkilerini güçlendirip birlik olmalarını engellemeye çalıştıklarını anlıyoruz. Kaškaların ticaret işinde ne tür ürün ya da eşya alım satımı yaptıkları hakkında bilgi mevcut olmasa da geçim kaynaklarına bakıldığında hayvansal ürünler, tarım ürünleri, yünler ve dokuma ürünleri satıyor olduklarını söylemek mümkün.

Din ve Ahlak

Hitit belgeleri Kaška dini hakkında çok fazla bilgi sunmamaktadır. Kaška dini ile ilgili bilgi veren en önemli belgeler, bir büyü ritüeli ve Hitit-Kaška antlaşmalarıdır. Ritüelde Kaška tanrıları, Hatti ülkesi tanrılarıyla mücadele eden düşman bir grup olarak değerlendirilmektedir. Kaška antlaşmalarında ise, Kaška ülkesinin tanrılarının Hitit ülkesi tanrılarıyla birlikte Kaška-Hitit antlaşmasının düzenlenmesine yemine şahitlik yapmak üzere çağrıldığı görülmektedir. Antlaşmada Kaška pantheonu kimliği bilinen tanrılardan oluşmaktadır: üç Kaška Fırtına Tanrısı: Hanupteni... Fırtına Tanrısı, Kutpurruri. Fırtına Tanrısı, Pazim-[ ]-is' Fırtına Tanrısı. Daha sonra verilen Kağka tanrıları Yerin Güneş Tanrıçası, [ ]tena, Tanrı Huvattašši (?), Baba Güneş Tanrısı, Orduların Fırtına Tanrısı ve Tanrı Telipinu’dur. Hatti kültüne ait birkaç tanrı ve tanrıça da mevcuttur. Bunlardan Yeryüzünün Güneş Tanrıçası daha sonradan Arinna’nın Güneş Tanrısı ile özdeşleştirilen önemli bir yeraltı dünyası tanrısıdır. Telipinu (I. 18) ise Hatti kökenli bir bitki tanrısıdır.

Kaškalarla yapılacak savaş öncesi düzenlenen ritüelde, kurban sunulacak tanrılar arasında Turmitta ülkesinin Telipinu’sundan bahsedilmektedir. Daha önce belirtildiği gibi, tanrısı Telipinu’ya kurban sunulan Turmitta, Hitit belgelerine göre önemli bir Kaška ülkesi, Koloni Çağında Anadolu’da Hattilerin ya da onlarla akraba yerli halkın yaşadığı yerel bir krallığa sahip bir ülkedir.

Kaška seferi öncesi icra edilen ritüel ve Kaška antlaşmasından elde edilen bu önemli bilgiler doğrultusunda Kaška pantheonunun Hatti pantheonundan çok farklı olmadığı ve büyük olasılıkla bu pantheonun bir taşra versiyonu olduğu söylenebilir. Yani Hatti ile Kaška kültür ortamları arasında kayda değer benzerlik muhtemeldir.

Aynı zamanda Hattilerin ay tanrısı (-a vokali yerine -u vokalinin kullanımıyla, Kašk- kelime köküne -u eklenmesiyle oluşturulan) “Kašku” adını taşımaktadır. Hititlerin kuzeydeki Kaškaları, her daim potansiyel tehlike olan düşmanlarını, hem ay tanrısının adı olan hem de Hattice bir kelime olan -Kašku kelimesine son vokal -u yerine -a vokali eklenmiş şekliyle“Kaška” olarak adlandırdıklarını söylemek mümkündür.

Kaškalar, Hititler tarafından sanki dinsiz, acımasızmış ve barbarmış gibi itham edilmişlerdir. Hititler, diğer büyük devletler, küçük-büyük beylikler ve o çağlarda yaşayan bütün toplumlar gibi sınırlarını genişletmek; ekonomik olarak güçlü olmak; yaşadığı kendine ait topraklara sahip çıkmak vs. gibi birçok nedenle pek çok yere saldırılar, talanlar yapmış, yakıp yıkmış, değerli ganimetler almış ve sivil halkları kendi yurdundan koparmıştır. Söz konusu toplumların yaptığı bu tür zarar verici, can yakıcı kötü davranışlar, Kaškaların Hititlere karşı olan tavrından, dinsizliğinden ve acımasızlığından farklı bir davranış şekli değildir. Bu sadece o zamanki toplumlarm hayatta kalabilmek için verdikleri doğal bir mücadeledir.

Dil ve Yazı

Kaškalardan günümüze kadar ulaşmış herhangi bir belge mevcut olmadığından kullandıkları yazı ve konuştukları dil hakkında elimizde kesin bir bilgi yoktur. Ancak Kaškalar Anadolu’nun yerlisi olup, zamanla özellikle yaşam alanı olarak kuzeye sıkıştırılan hatti kökenli halk ise, kullandıkları dil de Hattice veya bu dil ile akraba bir dil olması gerekir. Kaškaların kullandıkları yazının çivi yazısı olması muhtemeldir. Arzawa ülkelerinin kültür ve yazışma dili Hititçe olduğu gibi Kaškalar için de aynı şekilde olması mümkündür. Zamanla Kaškalar ve Hititler arasında bilgi alışverişi, antlaşmalar, barış görüşmeleri, diplomatik görüşmeler ve yazışmalar yapıldığı Hitit kaynaklarından öğrenilmektedir.

Politik ve resmi görüşmelerin yanı sıra, Kaška ve Hitit halkı da birbiriyle anlaşabiliyor, bir arada yaşayabiliyordu. Bu durumda Kaškaların konuştuğu dili Hititlerin, Hititlerin konuştuğu dili de Kaškaların bilmesi gerekir. Ya da Kaškalar aile içinde ve kendi aralarında kendi dillerini konuşuyor, Hititlerle de sonradan öğrendikleri Hitit dili aracılığıyla anlaşıyorlardı.

Kaška dili ile bazı Kafkas dilleri arasında yakın bir ilişkinin var olduğu kabul edilmektedir. Elde çok kesin veriler olmadığından Kaška dili ile Kafkas dilleri arasındaki ilişki konusunda kesin bir şey söylemek şu an için mümkün değildir. Fakat bütün Orta ve Doğu Karadeniz sahil şeridini kapsayan bir alanda, Sinop’tan Kafkas Dağları’na kadar, dilsel ve kültürel bir devamlılığın söz konusu olduğunu varsaymak oldukça mantıklı görünmektedir. Kaška merkezlerinin ya da Hititler ve Kaškaların bir arada yaşadığı merkezlerin keşfedilmesi ve Kaškalara ait belgelerin gün ışığına çıkarılması ile tek taraflı Hititlerin anlattıklarına göre yazılan Hitit-Kaška ilişkilerini, Kaška tarihi, coğrafyası ve kültürünü Kaškaların gözüyle de değerlendirebilme imkânı olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mehmet Önder Atatürk'ün Yurt Gezileri - Kastamonu Bölümü

Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin çağdaş medeniyette yerini alabilmesi için, devrimlerle bütünleşmesi gereğine yürekten inanıyordu. Cumhuriyet, ...